kızarmayan erikler gidişlerin selametsizliğinin, dönüşlerin biçareliğini öngörülebilir kılması kadar kati suretle; eskisi kadar erik sevmiyorum. tadından mıdır, tuzundan mıdır -asla tuzlu yemem, hiç huyum değildir bu arada- o eski erikler yok veya bende erik sevebilecek kalp yok. çocuk iken tırmadırdık ağaçlara, artık şu bacaklarımı neşelendirecek aşk yok. ağustosa doğru kızarırdı erikler, sanıyorum kızartacak güneş yok. ya güneş erik

You'll need to log in to place a comment